17 Mart 2020 Salı

Uzak

Hayal kurmanın en büyük görevi bizi bugünümüzden alıp istediğimiz yere ya da zamana götürmesi sanırım. Plan deseniz değil, gerçek deseniz değil ama gene de düşüncesinin bile insanı zaman zaman ferahlattığı tuhaf bir duygu bence. Ama her şeyden önce benim bütün bu söylediklerimde temel olarak takıldığım nokta, hayallerin bizi hep uzağa götürmesi. Bugünden geçmişe ya da bugünden geleceğe olsun, fark etmiyor. Uzağa ulaşmak için sürekli bir hareket hali var.

Kendi adıma söyleyecek olursam benim uzaklara olan sevgim hiçbir yere kök salamamla, aidiyet duygumun, parçaları bir araya getirilemeyecek şekilde parçalanmış olmasıyla alakalı. İsterdim ben de böyle olmamasını ama bu hayatın bana gelişi bu, ne yapalım? Tabii bu duruma karşı ben de boş değilim. Her zaman için bulunduğum yerden gidecekmişim gibi beş dakika içinde hazırlayabileceğim bir bavulum olması da bundan, şaka yapmıyorum şahidim de dolabım. 

"Siz bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım" cümlesindeki uzağı ben henüz bulamadım. Nerede olduğunu bulsaydım hiç düşünmeden giderdim oraya. Ama öyle bir çıkmaz ki, o uzağı da yakın edince bu sefer olduğum noktaya daha uzak bir yeri gözüme kestireceğim. İşte, insanın kendinden kaçması, en sonunda yerinin kalmaması, yine, en sonunda kendine yakalanması tam olarak böyle bir şey.

Bazen bir anda herkesten uzaklaşmış hissederim kendimi. İşte bu zamanlarda hep uzaklığın gerçekten ölçülen bir şey olup olmadığını düşünürüm. Mesela bana uzak olan birçok şeyin, başkasının sadece parmaklarının ucunda olduğunu gördüğümde ve buna birçok kez tanıklık ettiğimde ilk düşündüğüm şey o an'dan uzaklaşmak olur. Ancak benim o andan kaçmam oradan uzaklaştığım anlamına gelmez çoğu zaman. Hayat doğrusal değil, kocaman bir yuvarlağın içinde dönüp duruyoruz. Bu en azından benim hayatım için böyle. Buna sebep de, bir şeyden ne kadar çok kaçarsam aslında ona yaklaştığımı görmem. Neden? Çünkü hayat doğrusal akmıyor. Keşke öyle olsaydı. Gerçekten kaçabilirdim. 

Canı sıkılınca insan hep uzaklara dalar, sanki oradan bir şey gelip onu oradan çekip alacakmış gibi. Çare sanki uzaktan gelecekmiş gibi. Benim de zaman zaman uzaklara baktığım oldu ama artık önüme bakabiliyorum sadece çünkü uzaklar bana yaramıyormuş, anlamam zaman aldı.

Uzak geçmişimin yakını değilim artık.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder